Subscribe Twitter Twitter

29 Kasım 2009

Genç Menajerler

Sigara gibidir futbol; bir defa bulaştıysanız zor bırakırsınız. Oynamışsanız bıraktıktan sonra yazar veya teknik direktör olmaya çalışırsınız, olmadı sevdiğiniz kulübün içinde olursunuz bir şekilde. Sadece izlemekle yetiniyorsanız da her seferinde öyle bir maç çıkar gelir ki o günkü tüm planlarınızı unutur TV karşısına geçersiniz. Aşağıda gördüğünüz "Ütopik 11" birinci türe girenlerden oluşuyor; yakın zamanda futbol sahalarında başarılara koşarken gördüğümüz, şu an teknik direktörlüğe soyunmuş ve 45 yaşın altında olan futbolcu eskilerinden.

Taktik olarak Chelsea'de izlediğimiz ve Fenerbahçe'nin de şu sıralar başarısız biçimde uygulamaya çalıştığı 4-3-1-2'yi tercih ettim. İlk bakışta biraz defansif bir 11 gibi görünüyor. Hücum üçlüsüne diyecek söz yok tabii, yeter ki orta üçlüden yeterli desteği alabilsinler. Bir de sol bekimizin ciğerlerine Allah kuvvet versin artık. Sağ beke de Deschamps'ın ciddi yardımlarını bekliyoruz!

Başlamadan; bir önceki Ütopik 11 için buradan buyurun.

Bogdan Stelea (GK / 41): Kadromuzun hem futbolcu hem teknik direktör olarak en az kariyere sahip oyuncusu. Romanya'nın 1994 Dünya Kupası'nda iz bırakan jenerasyonunun değişmez elemanlarındandı. Ülkemizde Samsunspor'da da forma giydi. Şu sıralar Romanya Milli Takımı'nda yardımcı teknik direktörlük yapıyor.

Alessandro Costacurta (DR / 43): Milan'ın 90'larda fırtınalar estiren altın jenerasyonunun demirbaşlarından biriydi. Futbolu bıraktığında 41 yaşındaydı. Tüm kariyerini tek kulüpte geçiren futbolcu türünün son temsilcilerinden olan Costacurta, Milan'da yardımcı teknik direktör olarak başladığı futbol sonrası kariyerini Serie B'de Mantova'yı çalıştırarak sürdürse de devamı gelmedi.

Leonardo (DL / 40): "Bizim Çocuk" tipi teknik direktörlerin en yenilerinden olan Leonardo, yaş ortalaması kendininkine yakın bir Milan devraldı sezon başında. İlk haftalarda bocalamış olsa da son haftalarda takımı form tutmaya başladı ve Serie A'da beklenenden üst sıralarda. Bakalım bu durum devamlılık arz edecek mi...


Ciro Ferrara (DC / 42): 2006 Dünya Kupası'nı kazanan İtalya'da Lippi'nin yanında oturuyordu. Ranieri sonrasında Juve de modaya uydu ve "eski evladı" Ferrara'ya emanet etti takımı. İtalya'da Milan ile beraber Inter'i zorlamaya, daha doğrusu onun ardından 2. olmaya çalışıyor.

Laurent Blanc (DC / 44): Bordeaux'yu canlandıran adam... Kurduğu takım geçtiğimiz sezon lig şampiyonluğu ve lig kupasının yanında Fransa Süper Kupası'nı da kazandı. Bu sezon başarının devamı geliyor. Bordeaux hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi'nde yoluna hız kesmeden devam ediyor. Blanc, önümüzdeki yıllarda el üstünde tutulan bir menajer olacak gibi görünüyor.

Roy Keane (DMC / 38): Kadromuzun en genç ama kuşkusuz en sert elemanı! Sunderland'i Premier League'e çıkardı ama burada istediği başarıyı elde edemedi. Şu sıralar Ipswich Town'ı Championship'te tutmaya çalışıyor.


Didier Deschamps (MC / 41): Şu ana kadar çalıştırdığı her takımda başarılı oldu. Monaco'ya Şampiyonlar Ligi finali oynattı. Juventus'u şike sonucu düşürüldüğü Serie B'den çıkardı. Şimdi de Marsilya ile lig şampiyonluğunu kovalamaya çalışıyor. Umarız başarılarının devamı gelir.

Josep Guardiola (MC / 38): Geçen sezon bir teknik direktörün yapması muhtemel en iyi kariyer başlangıcını aynı zamanda mükemmel bir futbolla başardı. La Liga birinciliği, Copa del Rey şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi kupası ve Avrupa Süper Kupası. Üstüne üstlük tüm dünyada hayranlık uyandıran bir rüya takım. Dahası ne olabilir ki? Az zamanda yaptığı çok işin karşılığı olarak Pep'e bu takımın kaptanlığını vermek uygun olur sanırım.


Gheorghe Hagi (AMC / 44): R. Madrid ve Barcelona'da oynayan, Galatasaray'a devrim yaşatan bir adamdı. Johan Cruyff'un da övgüyle bahsettiği bir oyuncuydu. Halen ülkemize gelmiş en iyi yabancıdır gözümde ancak her iyi futbolcu iyi teknik direktör olamıyor işte.

Gianfranco Zola (FC / 43): Halen Chelsea taraftarlarının en sevdiği yabancı futbolcudur Zola. Futbolculuğunun ardından İtalya 21 Yaş Altı takımının teknik kadrosunda rol aldı. Geçen sezon West Ham'ın başına getirildi ve takımını kümede tutmaya çalışıyor.

Jürgen Klinsmann (ST / 45): Takımın abisi! Ülkesinde düzenlenen 2006 Dünya Kupası'nda Almanya'ya üçüncülük madalyası kazandırdı. 2 yıllık aranın ardından Bayern'in başına geçse de umduğu başarıyı burada bulamadı. Şu sıralar kazandıklarını Amerika'da yemekle meşgul.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...