Denzli'nin özellikle büyük maçlardaki Serdar Özkan ısrarını anlayamıyorum. O da istikrarını bozmadı ve her seferinde olduğu gibi bitiş düdüğünü göremedi. Yerine giren Tello "daha ölmedim" dedi 45 dakikalık performansı ile. Demesi lazım zaten, keza önümüzdeki yaz Şili ile G. Afrika'ya gitmeyi istiyordur malum. Sivok-Ferrari ikilisi sezonun başından beri büyük güven veriyor, yine öyle oldu. Hele önlerinde Fink ve Ernst varken rakip hücumcuları için önemli engel teşkil ediyorlar. Bir de kenarlarda Toraman ve formda bir Üzülmez varken iyice alan daraltılıyor ve ters kademe sorunu da azalıyor. Kısacası, özellikle bu altılı sahadaysa takım olarak iyi defans yapılacağını biliyor artık Beşiktaşlılar. Yalnız hücum açısından aynı şeyi söylemek halen zor, henüz tam form tuttuklarını söyleyemiyoruz. Ligin ilk yarısında kalan 4 maçta sadece Bursaspor karşısında zorlanacak gibi görünüyor Beşiktaş. İkinci devrede Delgado, Nihat ve Holosko'nun iyileşmesinin yanında bugünkü gibi bir Bobo gördüğümüz takdirde çok daha umut dolu bir lig bizleri bekliyor olacak. Umarız ki uzun yıllar sonra üç büyük kulübün de ligi son haftalarına kadar başa baş zorladıkları bir sezon olsun bu artık.
Son olarak taraftara da bir şeyler söylemek gerek; yine mükemmeldiler. Takımı baskı altına almadan desteklemeyi ve bir itici güç olmayı bildiler. Durum 3-0 iken bile Demirören aleyhine "küfürsüz" tezahürat yapmaları ise kalitelerinin altını çizdi. Demek ki sadece işler kötü giderken protesto yapılmıyormuş, hak edene her durumda müstahakmış. Birinin bunu başkana hatırlatması gerek...
0 yorum:
Yorum Gönder