Kimse kusura bakmasın ama Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer'in kararı tam bir aşiret ağasınınkini andırıyor. Olayların olduğu akşam (dün) konu hakkında yönetim kurulundan genel olarak ters yönde fikir geldiği bilgisini almıştık, ancak başkan diretmişti "yönetim kurulunun tam desteğiyle alınmış bir karardır" diye.
Olayın iki boyutu var: tribünlerden gelen ırkçı tezahüratlar ve hakemlerin genel olarak Diyarbakırspor aleyhine kararları... Ligden çekilme gibi önemli bir kararın alınmasında bu iki etken öne çıkıyor. İlki tartışılır ama hakemleri bu işe karıştırmak biraz acizlik ve tecrübesizlik gibi geliyor bana. Olayın etkisiyle ve tetiklemesiyle söylenmiş bir söz olarak algılıyorum.
Ligden çekilme kararının arkasındaki asıl etken ırkçı tezahüratlar, malum. Hiçbir şekilde hoş görülür yanı yok tabii ama bu kadar kolay pes edilmemeliydi, ligin başı-sonu-ortası fark etmez. Siyasetin futbola karışmasına kesinlikle karşıyım, illaki karışıyor maalesef. Ancak sonuçta nasıl ki her Anadolu kulübü barındığı şehri temsil ediyorsa, Diyarbakırspor da Kürt nüfusun yoğun yaşadığı Diyarbakır'ı temsil ediyor. Trabzonspor denince Karadeniz sempatikliği aklımıza geliyor. Eskişehir maziyi, Kayserispor ise haliyle girişimci Türk insanını hatırlatıyor belki de. Diyarbakırspor ise siyasi gündemden ötürü Kürt sorununu akıllara getiriyor hemen. O tezahüratları yapan birkaç kendini bilmez, maçın da verdiği heyecanla söylediler o sözleri belki de ama Diyarbakırspor'u dışlamak, bir halkı ve bir şehri Türkiye'den dışlamakla eşdeğer (Mehmet Demirkol'un dediği gibi).
Sonuç olarak, Kürt sorunu hem siyasette hem sporda bu kadar gündeme çıkmışken Diyarbakırspor ileri adım atmak yerine geri çekilince önemli bir fırsatı kaçırıyor bana göre. Sadece kendi adına değil, Türkiye adına bir fırsat belki de. Halbuki bundan sonra her maçına inadına bir fair-play ruhuyla çıkıp, "ben de çemberin içindeyim, dışında değilim" diyebilmeli Diyarbakırspor yönetimi. Tüm çirkinliklere kulağını tıkayıp ayakta durabilmeli, geri adım atmamalı. Ligden çekilme kararı hiçbir şey kazandırmıyor nitekim, puandan öte şeyler kaybettiriyor hatta.
Son olarak futbol dışı bir yorum yapmak gerekirse, çok hassas bir dönemden geçiyor Türkiye. Doğu'daki ekonomik, sosyolojik ve altyapısal sorunlar çözülmediği, en azından bu alanlarda yol katedilmediği sürece Kürt sorununun ortadan kalkacağına inanmıyorum. Kürt açılımı bu soruna yalnızca destek verecektir ama özellikle ekonomik problemler çözülmediği sürece açılım da kısa vadeli etki gösterecektir kanımca. Hükümet tarafından atılan adımlara hem DTP hem de muhalefet kanadından art niyetle yaklaşan da az olmadı ama her kesimi tatmin edecek bir çözüm yolu varsa, o da bu açılımı ekonomik ve altyapısal açıdan destekleyebilmektir. Uzun vadeli ve kalıcı çözüm ancak bu şekilde sağlanabilir gibi geliyor bana.
0 yorum:
Yorum Gönder