Subscribe Twitter Twitter

13 Aralık 2009

Manisaspor 1-1 Beşiktaş

Buhranlarla dolu başlanan sezonun ilk haftalarından daha iyi olduğunu söyleyebiliyoruz artık Beşiktaş'ın. Yalnız defansif konsantrasyonun ve takım savunmasındaki koordinasyonun haftalar geçtikçe gelişmesi, hücum hattında aynı şekilde olmadı maalesef. Bu noktada atak oyuncularının bireysel dağınıklıklarından ve genel formsuzluklarından daha önce bahsetmiştik ancak bugün itibariyle Mustafa Denizli'nin oyuna müdahale etmedeki kısıtlı hamleleri bizi kulübeye biraz daha bakmaya yöneltti. Denizli'nin kulübü şiddetli fırtınaların içinden çok iyi bir şekilde çıkardığı malum, ancak maç içinde aynı performansı gösterdiğini söyleyemeyiz. Ligde şu ana kadar öne geçtiği 11 maçın sadece ikisinde puan kaybetti Beşiktaş; bunlar da ilk hafta oynana İBB maçı ve bugünkü Manisa deplasmanı. Yenik duruma düştüğü ve mutlak kazanması gereken Galatasaray ile Kayseri maçlarının yanında İnönü'deki Wolfsburg ve CSKA karşılaşmalarında eli kolu bağlandı Beşiktaş'ın. Buradan çıkacak sonuç şudur ki; zor da olsa gol atarak öne geçiyor Beşiktaş ve durumu korumayı çoğunlukla beceriyor. Ancak oyunun kilitlendiği zamanlarda beraberliği bozmayı veya yenik durumdayken maçı çevirmeyi başaramıyor. Biraz daha detaya inmek gerekirse, CSKA ve Manisa maçlarında çok net görüldüğü üzere oyunu açmak bir yana iyice kilitliyor Beşiktaş. İki maçta da gol bulunması gerekirken orta sahadan oyuncu çıkarıp Uğur'u sokmak bunun en büyük kanıtı. Halbuki bunun yerine risk alıp pas yapabilen bir hücumcuyu oyuna dahil etmek veya oyunu genişletebilecek hareketli bir kanat oyuncusunu almak daha mantıklı olmaz mıydı? İşte böyle olmayınca her seferinde duvara çarpıp geri dönen dalgalar gibi oluyor Beşiktaş'ın hali. Top birinci bölgeden ikinci bölgeye çıkarılıyor ve burada yoğun bir dirençle karşılaşılmadığı sürece hücum denemeleri başlıyor. Ancak bir türlü rakip sahanın son 25-30 metresinde istenen hareketlilik sağlanamıyor. Delgado'nun dönüşü de bu kaderi tersine çeviremeyecektir tam olarak, çünkü onun da bu kadar sıkışmış bir hücum formasyonunda yapabilecekleri kısıtlıdır. Dolayısıyla devre arasında sahanın kenarlarını etkin kullanabilen kanat oyuncuları transfer edilir mi, yoksa Nihat ve Serdar (hatta Ekrem) ile bu bölgelerde idare edilebilir mi tartışılır. Ancak ortadan Ernst ve Fink'in destek verdiği, Delgado'nun öldürücü paslarıyla tamamladığı ve Bobo'nun pivot santrfor özellikleri sayesinde kanatlarda kurulacak etkili üçgenler, takımın hücum varyasyonlarını ligin kalan kısmında canlandıracaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...