Subscribe Twitter Twitter

30 Mart 2010

Uçurum Kenarında Bir Boğa

La Liga denince akıllara neredeyse sadece Real Madrid ve Barcelona geliyor. İki kulüp İspanyol futbol tarihine zaten damga vurmuş halde. Ancak son yıllarda farkı o kadar açtılar ki artık lig 3.sü olan takım 'diğerleri'nin şampiyonu gibi oluyor. Bu durumun iki sebebi var. Birincisi, 2004 yılında yürürlüğe giren ve yabancı futbolculardan %43 yerine %23 vergi kesilmesini sağlayan Beckham Yasası. Bu yasa sayesinde özellikle paralı kulüpler yurt içi ve yurt dışındaki tüm rakiplerine karşı avantaj sağlıyor. İkinci unsur ise, La Liga kulüplerinin topluca ortak TV yayın ihalesine girmek yerine yayıncı kuruluşlarla kendi anlaşmalarını yapmaları. Bu durum da yine bol paralı R. Madrid ve Barça'nın pazarlık gücünü artırırken diğerlerinin elini zayıflatıyor.


Bir önceki postta Premier League'deki devrim olasılığından bahsetmiştik. Her ülkenin sorunu farklı tabii. İngiltere Başbakanı Gordon Brown'ın derdi kulüp yönetimlerinin taraftar iradesinden uzaklaşmasıydı. Brown planını buna göre yapmışken, İspanya lideri Zapatero'nun La Liga'daki dengesizliğe olan müdahalesi geldi gündeme. Kısaca Beckham Yasası'nı yeniden düzenlemenin peşinde Zapatero. Bu sayede en azından varlıklı kulüplerle diğerlerinin arasındaki uçurumu küçültmek istiyor. İki başbakandan iki önemli hamle... Siyasetin futbola olan etkisi başka bir postun konusu olsun. Şimdi sayılarla La Liga'daki rekabetsizliğe bir göz atalım:
  • Zaragoza, İngiliz futbolcu Jermaine Pennant'a haftalık brüt 49,200 Pound ödüyor. Herhangi bir İngiliz kulübü ise, bu oyuncunun net ücretini karşılamak için yaklaşık brüt 80,000 Pound ödemeli. Bu noktada Premier League'deki vergi oranının %50 olduğunu da belirtelim.
  • Aynı nokta üzerinden devam edersek; C. Ronaldo'nun bir İngiliz kulübüne olası yıllık maliyeti, Real Madrid'e olduğundan 5 milyon Pound fazla ediyor.
  • Geçtiğimiz yaz transfere en çok para harcayan ülke 455 milyon € ile İspanya oldu. Bu da bir önceki yıla göre %72'lik artış demek.
  • Real Madrid, yıllık geliri 400 milyon €'yu geçen ilk kulüp olma unvanını kazandı.
  • Güvenilir kaynaklara göre İspanya'da 13,2 milyon Real Madrid taraftarı varken, Barcelona toplam 10,4 milyonda kalmış. Üçüncü Valencia'yı ise sadece 2,1 milyon kişi destekliyor. Bir başka deyişle, ülkenin üçte ikisi R. Madrid veya Barça'yı tutuyor.
  • Real Madrid ve Barcelona, 2013 yılına kadar televizyon gelirlerinden sezonluk 120'şer milyon € kazanacak. Geçen yılın üçüncüsü Sevilla'nın geliri 20 milyon € iken, bu yıl onların halefi olan Valencia 30 milyon € elde edecek. Bu rakam, Premier League sonuncusu Portsmouth'un bile TV gelirlerinden daha düşük.

Çoğu zaman olduğu üzere rakamlar yalan söylemiyor. Bu gidişle birkaç sene içinde La Liga'nın iki devinin 108'er puanı cepte olacak. El Classico'lardan daha fazla puan kapan da şampiyon olacak. Bunlar işin geyik yanı tabii ama İspanyolların bu yoldan bir an önce geri dönmesi gerek. Nihai hedef ülkenin Avrupa'da başarılı olması ise, ligde rekabet olmadığı sürece bu da mümkün olmayacak. Çünkü iki devi zorlayan kulüp sayısı bu kadar azken onlar da eninde sonunda kolaya alışacaklar. Böylece Avrupa kupalarında gitgide daha sert bir kayaya çarpmış gibi olacaklar.

Hangi ülke olursa olsun, futbolda taraftar ruhunun ve rekabetin hiç solmaması dileğiyle...

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...