Subscribe Twitter Twitter

23 Mart 2010

David vs. Goliath


Milyonlarca insanın vazgeçemediği bir tutkudur futbol. Onu bu kadar cezp edici hale getiren nokta, ne zaman ne olacağını kestirmenin zorluğudur. Top yuvarlaktır ve David’in her zaman Goliath’ı yenme ihtimali vardır. Kısacası rekabet edebilme duygusudur futbol ateşini sürekli körükleyen. Peki, Türkiye ve Avrupa’da son yıllarda rekabet durumu nedir? Eskilerden eser kalmış mıdır? Para her zaman huzur getirir mi? Mütevazi takımların birincilik şansı var mıdır? Bu sorulara birkaç analizle birlikte cevap bulmaya çalışalım.

Öncelikle, bir futbol liginin geçmişinde gördüğü şampiyon kulüp sayısı, o topraklardaki rekabetle doğru orantılıdır. Genel olarak bu rakamın tüm büyük liglerde çeşitlilik gösterdiğini, incelediğimiz son 5 yıllık dilimdeyse iyice azaldığını söyleyebiliriz. Bu zaman zarfında ligin son haftalarına kadar liderlik peşinde koşmuş takım sayısına bakmakta da fayda var. Zira yarışta ne kadar çok takım varsa o kadar rekabet vardır.

Araştırmayı içinde bulunduğumuz sezona indirgersek, bir lig tablosunun ilk 4 takımı ile son 4’ünün maç başına puan ortalamalarına bakıp yorum yapabiliriz. Hem şampiyonluk hem de kümede kalma adına 4’er takımın mücadele ettiğini varsayarsak, bu iki grubun ortalamalarının yakınlığı genel rekabet adına olumlu denebilir. Son olarak paranın rekabete etkisini görmek için her ligin ilk 4 takımının ortalama değerinin, lig ortalamasına bölümünden bir katsayı elde edebiliriz. Bu rakam arttıkça nispeten zengin kulüplerin avantajını daha net görebiliriz.

İşte lig bazında tahmini rekabet ölçümü…

İngiltere

1892’den bu yana tam 23 farklı şampiyon çıkaran İngiltere, son 5 yılda birincilik koltuğunda sadece Manchester United ve Chelsea’yi görebildi. Bu iki takımı liderlik yolunda zorlayanlar ise Arsenal ve Liverpool oldu. Günümüzde Big Four’un etkisinin şiddetle görüldüğü Ada’da bu sezon ilk 4 takımın puan ortalaması 2,18 iken, son 4 için bu rakam 0,88. Tepedeki dörtlünün değerinin lig ortalamasına oranı ise 2,15 ile standardın üstünde.

İspanya

Mazisinde 9 değişik şampiyon gören İspanya’da Real Madrid ve Barcelona, ülke futboluna tam anlamıyla damga vurmakla birlikte bir kutuplaşmaya yol açtı. Onları son 5 yılda sadece Sevilla ve Villareal zorlayabildi. La Liga’da dip ve zirve dörtlülerinin puan ortalamaları sırasıyla 0,83 ve 2,15. En çarpıcı nokta ise, zirve grubunun ortalama değerinin lig ortalamasının tam 2,65 katı olması. Sadece Barça ve Real’in ortalamasını hesaba katarsak bu rakam 4’ü geçiyor.

İtalya

Çizme’de 2006’dan bu yana Inter damgası var diyebiliriz. O yıldan bu yana her sezon şampiyon oldular ve arkalarında sadece Milan ve Roma’yı hissettiler. 16 lider görmüş Serie A için oldukça vasat bir durum; ki bunda 2006’daki Calciopoli skandalının etkisi büyük. Diğer yanda puan ortalamalarına göz atarsak ligin çekişmeli yönünü görebiliriz: 1,91 zirve puanına karşılık 1,06 dip puanı. Yani ligin alt kısmındaki ekipler, güçlü olanlardan puan koparmayı iyi başarmış. İlk 4 ekibin değer ortalaması ise lig genelinin 2 katı; ki bu da tüm liglerdeki ortalamanın altında.

Almanya

Rekabete en açık lig Bundesliga. Tarihinde 14 şampiyon tanıyan Almanlar, son 5 yılda 7 liderlik adayı çıkardı ve aralarından 3 değişik ekip birinci oldu. İlk ve son 4 ekip arasındaki ortalama puan farkı ise 1,14. Bu da 0,85’lik İtalya’dan sonra en düşük rakam. Değer kıyaslaması açısından bakacak olursak ilk 4 kulüp, lig ortalamasının 1,72 katına sahip. Kısacası 2006 Dünya Kupası’ndaki yatırımlar Bundesliga’ya neredeyse eşit dağılarak Bayern’in hakimiyetini kısmış gibi görünüyor.

Fransa

Bu sezon tam 6 takımın birincilik mücadelesi verdiği Fransa’da Lyon tekeli kırılmış halde. 18 şampiyonlu ligde geçen yılki Bordeaux ihtilâlinden sonra yarış daha da kızışmış görünüyor. Bu ülkedeki zirve ve dip dörtlülerinin ortalama puanları sırayla 1,93 ve 0,77. Ligue 1’ın en vurucu yanı ise, puan cetvelinin tepesindeki 4 takımın ortalama değerinin lig genelinin sadece 1,34 katı olması. Bu noktada da mütevazi Montpellier ve Lille’in katkılarını göz ardı edemeyiz.

Türkiye

Bildiğimiz üzere ülkemizde sadece 4 farklı lig şampiyonu çıktı. İlginç olan noktaysa, son 5 yılda 5 değişik kulübün zirve yarışına ortak olması. Trabzonspor’un vasatlığında Bursaspor ve Sivasspor Üç Büyükler’i gayet zorlarken, Kayserispor da liderliğe oynamasa bile güçlü bir kulüp imajı çizdi. Ancak son 5 yılda üç büyük kulübümüz zirveye yerleşti ve kulüp zenginliğinin rekabete etkisi halen çok üst düzeyde. An itibariyle ilk 4 kulübün ortalama değeri, lig genelinin tam 2,39 katı. Bu da İspanya’nın ardından en yüksek rakam. Malum dörtlü ile sondakilerin (Ankaraspor hariç) maç başına puan ortalamaları arasındaki fark ise 1,18.

Genel bir sonuç çıkarmak adına 6 ligin ortalama değerlerini bilmek gerek. Toplam şampiyon sayısı tüm liglerde ortalama 14 iken, son 5 yılda 4,83 liderlik adayı çıkmış ve 2,17’si birinci olmuş. Her ülkede ilk 4 kulübün ortalama puanı 2,03 iken, dip grubu sadece 0,88’de kalmış. Son olarak, en iyi dörtlü gruplarının tüm liglere oranla değer ortalaması 2,03.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...