Subscribe Twitter Twitter

4 Mart 2010

Raydaki Kramponlar

Tüm köklü imparatorluklar, tarih sayfalarına tükenmez kalemle yazılmışçasına kalıcı etkiler bıraktı bugüne. Antik Yunan’dan felsefeyi, Romalılardan sanatı, Mısırlılardan astronomiyi, Türklerden savaşmayı öğrendi insanlık. Peki, Britanya İmparatorluğu’ndan bugüne aşağıdakilerden hangisi miras kalmış olabilir?

A) Endüstriyel Devrim

B) Buharlı Tren

C) Futbol

D) Hepsi

Büyük Britanya’da tohumları atılan Endüstriyel Devrim kısa sürede tüm dünyaya yayıldı. Çekirdeğinde sanayi patlaması olan devrimde zamanla demiryollarının gelişimi tetiklendi ve 19. yüzyılın başlarında Britanyalılar buharlı treni keşfetti. Ancak zayıf sosyal haklara sahip işçiler, zor şartlarda yaşamaya çalışırken bir yandan kendilerini ifade edebilecekleri bir çıkış yolu arıyordu. Tam bu noktada Ada’da kök salmaya başlayan futbol onlara ilaç gibi geldi ve varlıklarını meşin küre etrafında ‘ayin’ yaparak hisseder oldular.

Ada sınırlarında demiryolu işçileri tarafından kurulan birçok kulüp arasında en uzun soluklusu, bugün Manchester United olarak bildiğimiz Newton Heath’tir. Lancashire & Yorkshire Demiryolları adına çalışan işçiler, kurdukları bu futbol kulübünü kısa zamanda resmi maçlara sokmayı başardılar. Maçlarını istasyonun yakınında, soyunma odalarına 1 km uzaktaki boş bir arazide oynuyorlardı çünkü kutsal yuvarlağın aşkı onları sarmıştı bir kere.

Futbolu Britanya’da çoğunlukla işçi sınıfı yayarken, İmparatorluk dışında bu görevi burjuvalar üstlendi. İsviçreli varlıklı bir aileye mensup olan Joan Gamper, tesadüf eseri geldiği Barcelona’ya kısa sürede aşık oldu ve yerleşmeye karar verdi. Şehir, aynı zamanda İspanya’daki ilk demiryolu hattının iki ayağından birini oluşturuyordu ve Gamper, Sarria Demiryolları’nda muhasebeci olarak işe başladı. İçinde İsviçre yıllarından kalan futbol tutkusu burada da kendini gösterdi ve efsane kulüp Barcelona’yı kurdu.

Hammadde açısından zengin olan Güney Amerika’da ‘iş’ hallederken bir yandan da kültür elçiliği yapan Britanyalılar, bölge halkına futbol oynatmakta geç kalmadı. Önce Arjantin’in kanına giren bu iyi huylu virüs, hemen ardından bir İngiliz demiryolu mühendisinin oğlu olan C. William Miller’ın çabaları sayesinde Brezilya’ya bulaştı. Uruguay ve Kolombiya’nın da onları takip etmesi kaçınılmaz olmuştu.

Futbolun spor amacı dışında insanları etkilemek için kullanıldığı zamanlar oldu ve bir kısmında demiryolları köprü görevi gördü. Sovyetler’de halkın nabzını tutmak için propagandaya alet olan kulüpler mevcuttu. Dinamo Moskova gizli polisin, CSKA Moskova ordunun takımıyken, Lokomotiv Moskova Rus Demiryolları’nın futbol sahalarındaki temsilcisiydi. Bu şekilde devletin gücü tüm statlarda ortaya konabiliyordu.

Demir ağlarla örülen Türkiye’de, 10 yılda 15 milyon gencin yaratıldığı dönem 2. Dünya Savaşı’nın gölgesinde geride kalmaktaydı. Harp korkusu, devleti her yönden hazırlık yapmaya itmişti. Böylece gençleri savaşa hazır tutma amacıyla 500’den fazla kişi çalıştıran her kuruluşun kanunen bir spor kulübü kurma zorunluluğu oldu. İşte demiryolu işçilerinin kulübü Adana Demirspor bu şekilde doğdu.

Kısaca sorumuzun cevabı D şıkkı. Sanayi Devrimi’yle canlanan demiryolları, uzağı yakınlaştırma misyonunu yavaşça futbola devretmiş oldu.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...