Subscribe Twitter Twitter

16 Ocak 2010

Sponsor Arena


İngiltere'de Bolton'un Reebok ve Arsenal'in Emirates örneklerinin ardından Liverpool da yeni stadının isim hakkı için bir sponsorla anlaşılacağını açıkladı. Stat ismi için sponsorla anlaşmak ABD'de gayet yaygın bir durum. Buna ek olarak bir de şehir halkından vergi yoluyla toplanan para sayesinde kulüpler neredeyse bedavaya yeni ve modern bir stat yaptırabiliyor. Mesela George W. Bush, 90'ların başında siyaset arenasına çıkmadan evvel Texas Rangers adlı beyzbol kulübünün sahibiyken bu yola başvurmuştu. Hatta şehir halkını ikna etmek adına, referandumdan olumsuz yanıt alması durumunda kulübü başka bir şehre taşımakla tehdit etmişti! Kısacası Bush'un gittiği yere demokrasi götürme tarzı işte o günlere kadar uzanıyor.

Bush'unki çok uç bir örnek tabii ama ABD'de beyzbol, basketbol ve buz hokeyi sporlarında statlara sponsor ismi vermek çok genel bir durum. Avrupa'da ise Almanya, bu sayede belki de kıtanın en modern ve konforlu statlarını inşa etti. B. Dortmund'un Signal Iduna Park'ı, Bayern'in Allianz Arena'sı, B. Leverkusen'in BayArena'sı, Wolfsburg'un Volkswagen Arena'sı, Schalke'nin Veltins Arena'sı ve daha nicesi sayesinde Almanlar tribünlerini doldurmayı başardılar. İngiltere'de Arsenal, 60.000 kişilik yeni stadını yaparken isim hakkı için 15 sezonluğuna Emirates ile anlaştı. Üstüne bir de 8 yıllık forma reklamını ekleyerek toplamda 100 milyon pound'u cebine koydu. Bunun da katkısıyla Arsenal, geçtiğimiz yıl Premier League'in 4 büyüğü arasında kâr edebilen tek kulüp oldu.


Futbolun bir endüstri olması iyiden iyiye tartışılıyor son yıllarda. Stat sponsorlukları da bu konuda önemli bir nokta. Her şey para değil tabii ama endüstriyel futbola tamamen romantik bakmak da doğru değil. Mesela The Emirates veya Allianz Arena denince kaç futbolseverin aklına Arsenal veya Bayern'den önce ilk olarak o şirketin profili geliyor? Hadi çok uzağa gitmeyelim. Yıllarca Beşiktaş'ın formasında taşıdığı Beko'yu herhangi bir yerde görünce birçok taraftarın aklına o markadan ziyade Beşiktaş gelmiştir. Yine 4 büyük kulübümüzün Avea ile yaptıkları GSM operatörü anlaşmalarında sponsor markadan çok kendileri merkezde yer alır.

Durum şu ki, sponsor ismi verilmiş yeni bir stat yapıldığında sadece ilk birkaç ay, belki de bir sezon boyunca sponsor ismi ön plana çıkar. Alışma süresi geçene kadar yani. Sonrasında ibre yine kaçınılmaz biçimde bağlı olunan kulübe döner. Romantik bir bakış açısıyla sponsor bu sayede kulüp üzerinden birçok fayda sağlıyor olabilir. Kulüp taraftarının önemli kısmını müşterisi haline getiriyor da olabilir. Ama bunların hiçbiri o stadın mazisini silmeye ve ruhunu öldürmeye yetecek ögeler değil bana göre. Taraftar kulübüne bağlı olduğu sürece mazisi de hatırlanır, tribünün ruhu da yaşamaya devam eder. Kısacası kulüp halen taraftarın kulübüdür. Sadece akıllardaki önyargıları yıkmaktır önemli olan, gerisi fazla romantizme girer. Bush'un müthiş demokratik vergi toplama yoluna gidilmediği sürece tabii...

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...