Subscribe Twitter Twitter

24 Ağustos 2011

Bu Mu 'Süper' Lig?


Bu yazıya nasıl başlasam, nasıl nokta koysam hiç bilmiyorum. Baştan söyleyeyim, dağınık olacak yani... Futbol konuşamamaktan fena halde sıkıldım. 1,5 aydır derin bir pislikle uğraşıp duruyoruz ama son iki gün resmen boğazımıza kadar çamura battık. Önce saçma sapan play-off zırvası, ardından UEFA'nın gelip olayı iki günde kısmen çözmesi sonucu ölmekten de beter oldu Türkiye futbolu. Boğazımıza kadar pisliğe gömülmüşken halen çıkıp "futbolu seven decoder alsın, forma alsın" diyen yöneticiler var ve bu sözler kulüplerin söz birliğini yansıtıyor mesela! Ben fanatik değilim ki a benim vizyonsuz kardeşim? Ben futbolu seven, takım taraftarlığını ikinci sıraya yazan bir adamım. Kaliteli bir futbol ortamı olsun da bırak öyle alayım decoder'imi!

Lütfi Arıboğan ve Pierre Corno
Olayın nasıl olması gerektiği konusunu artık tartışmaktan ve konuşmaktan da sıkıldım. Ortada çok bariz bir gerçek var ki bu federasyon bu işi kıvıramıyor. Becerecekmiş gibi de durmuyor hiç. Hal böyle olunca UEFA'dan bir yetkili gelip, federasyonun ensesine bir şaplak atıp "o iş öyle yapılmaz, böyle yapılır" deyip gidiveriyor. UEFA'ya hak vermemek elde mi şimdi? Adamlar dünyanın en prestijli futbol turnuvalarından birini düzenliyor ve elbette bunu sonuna kadar koruyacaklar. Bu korumacılığın 10'da birini bizimkiler Süper Lig'e karşı gösterdi mi? Varsa yoksa yayıncı kuruluşun çıkarları, parasal durumlar vs... Fenerbahçe'nin ŞL'den ihraç edildiği öğrenilince bile "kayıp 25 milyon €" gibisinden haberler çıktı ki pes artık! Ne yapayım, ne kadar kaybederse kaybetsin! O zaman puan durumunu artık takımların sezon boyunca kazandığı paraya göre belirleyelim olsun bitsin! Sezon sonunda play-off'a sıra gelince onun da adını ayrıca "Lig TV Süper Lig Play-Off" koyarız, oh ne güzel değil mi!

Futbol bu ise istemiyoruz!..
Federasyonun taa en başında alamadığı bir karardı Fenerbahçe'nin başına gelen. Ertele ertele nereye kadar? Sadece ortam daha da kızıştı, taraftarlar birbirine karşı daha da palazlandı, kulüpler daha da yıprandı. Yalnız bu noktada suçu sadece federasyona atmak da yanlış. Soruşturmanın gizliliği sebebiyle belgelerin tamamını federasyonla paylaşmayan mahkemenin de günahı var, yayın yasağını tam 1,5 ay sonra çıkarttıran savcılığın da. Tüm bunların birleşimi sonucu Avrupa'ya tam anlamıyla rezil olmuş haldeyiz. Ve daha bir süre bu pislikte debelenecek gibi duruyoruz.

Olası yeni nesil Türk taraftar!
Benim bugün 4-5 yaşlarında bir çocuğum olsa eminim ki ona futbolu sevdirmeye çalışırdım. Ama nasıl? Hayata en saf ve masum baktığı dönemleri yaşayan bir çocuk şu ortamda futbolu nasıl sevsin ki? Hangi takıma gönlü kaysın bu çocuğun? Futbol diye dağarcığına henüz yeni soktuğu bir kavramla şu televizyondaki tartışmaları eşleştirse korkmaz mı ondan? İyi ki Premier Lig ve Bundesliga başladı. Serie A ve La Liga'nın da eli kulağında. O çocuk illaki futbolu sevecekse bunlarla sevsin ama gerçekten sevsin isterdim. Süper Lig'ten de mümkünse uzak tutmaya çalışırdım. Büyüdükçe çocuk da yavaş yavaş kirlenecek zaten. Bir zaman gelecek Süper Lig'le tam anlamıyla tanışabilecek bu şekilde.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...