Subscribe Twitter Twitter

27 Kasım 2011

Liverpool 1-1 Man. City


İki takım da maça 4-3-3'ün çok benzer birer varyasyonuyla başladı. Liverpool'da defansın önündeki Lucas'a karşın City'nin Barry'si vardı. Ayrıca orta alandaki sağ ve sol iç ikilileri de sırasıyla Henderson - Adam ve Milner - Toure'den oluşuyordu. Öte yandan hücum hattında Liverpool'da Downing ve Kuyt, City'nin Nasri ve Silva'sına nazaran daha çizgiye yakın oynuyordu. Hatta Silva'ya açıktan ziyade forvet arkası demek daha bile doğru. Ona sağ kanatta Milner ve arkadan gelen Richards destek veriyordu. Genel olarak City, sezon boyunca gözlemlediğimiz paralelinde beklerini hücuma olabildiğince fazla kattı. Bu da Silva ve Nasri'nin içeri kat etmesini, Toure ve Milner'ın da atağa derinlik katmasını sağladı. Fakat bunlar çoğunlukla amaçlamalka kaldı sadece.

Liverpool'da Dalglish bu tehlikenin farkında olduğunu baştan belli etti. Zira ilk devrenin büyük kısmında Enrique ve Johnson, rakip bekler gibi cesur oynayamadı. Bundan ziyade açıktaki oyunculara kısıtlı destek vermekle yetindiler. Ancak bu yetersiz destek, açıktaki Downing ve Kuyt'ın Suarez'e yakın oynamasını engelledi. Adam ve Henderson da savunma bilincini ön planda tutunca Suarez uzun bir süre ileride yalnızları oynadı. Ve hatta bir anlamda boşa enerji tüketti diyebilirim.


Liverpool'un ilk devredeki alan daraltmaya yönelik oyunu, City'de Silva ve özellikle Nasri'yi etkisiz hale getirdi. Bu ikilinin ayağına bakan Agüero bu şekilde desteksiz kalınca tam anlamıyla kilitlenmiş bir maç izledik ilk yarı boyunca. 31. dakikada gelen Kompany'nin golü, pozisyonsuz seyreden oyunu canlandıracak derken 2 dakika bu kez Lescott ve Hart'ın birleşik hatası Liverpool'a beraberliği getirdi. Böylesine kilitlenmiş bir maçı da ancak bir duran top organizasyonu ve bir savunma hatası açabilirdi nitekim. Golden sonra Liverpool hücumdaki hareketliliğini arttırdı. Zira bekler ilk yarım saate nazaran hücuma daha fazla destek veriyor, Downing ve Kuyt Suarez'e yaklaşıyor ve Adam da bu ekibe dahil olarak rakip ceza sahasına yakın duruyordu. Bu şekilde iki pozisyon yakaladı Liverpool ancak soyunma odasına önde girme şansını kullanamadı.

İkinci yarıya başlarken Toure'yi daha ileride ve Agüero'ya yakın bulduk. Silva ise sağ tarafa daha yakın görünüyordu ama Richards'ın o kanadı çok aktif kullanması, İspanyol oyuncuyu ister istemez yine içeri itiyordu. Bu durum bence Silva'yı kalabalığın içinde daha verimsiz hale getirdi maç boyunca. City, hafta arasındaki Napoli deplasmanının yorgunluğunu biraz erken çekmeye başladı. Liverpool cephesi ise özellikle soldan üst üste bindiriyordu. Bu noktada Enrique'nin hakkını vermek lazım. İkinci devre boyunca o bölgeyi koridor gibi kullandı ve bu performansı Downing'i de ileri ittirdi. Hatta birçok kez Downing ve Suarez'i alan değiştirirken de gördük. Son yarım saate girildiğinde çok net bir Liverpool üstünlüğü vardı. Halen etkisiz kalan Henderson'ın oyundan alınmamasını ise alternatifinin olmamasına bağlamak gerek. Yokları oynadı bu akşam.


Mancini'nin Balotelli hamlesi işleri daha kötü hale getiremezdi! Hiçbir yapıcı hareketi bulunmadı ve 18 dakikada iki sarı kartla geldiği gibi gitti resmen. Yalnız ikinci kartın tek açıklaması, Balotelli'nin adının dokuza çıkmış olup bir türlü sekize inememesinden ileri geliyor! Kırmızı kart çıktığı anda Dalglish de hiç düşünmeden Carroll'ı oyuna aldı. Fakat bence biraz geç bile kaldı. Onu daha erken oyuna sokarak Liverpool'un bariz üstünlük kurduğu dakikaların ivmesini artırabilirdi. Ama takımı bozmak istemedi veya Mancini'nin takımı ayağa kaldırabilecek potansiyeldeki yedek kulübesinden çekinerek temkinli davrandı.

Liverpool adına bu maçtan çıkarılabilecek sonuç, eğer Suarez ileride tek forvet oynayacaksa mutlaka ona yakın bir veya iki oyuncunun bulunmasının şart olduğudur. Özellikle ikinci devrede Liverpool'un yakaladığı fırsatların çoğunda Suarez'in Downing, Adam ve hatta Lucas ile yaptığı paslaşmaların varlığı göze çarpıyor. Carroll Kuyt'ın yerine girdiğinde sağa geçti Suarez. Bu hamle daha önce gelseydi Carroll ile duvar pasları yapabilecek, belki sağ içte etkisiz oynayan Henderson'ın bile performansını artırabilecekti. City için ise yorgunluk elbette önemli bir faktör ama halen iyi alan daraltan takımlara karşı mükemmel olamadıklarını söyleyebilirim. Bir de bu maça özel olarak Silva gibi bir silah, kalabalık Liverpool orta sahasının arasında kalmaktan ziyade sağ çizgiye daha yakın oynatılabilirdi.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...