Subscribe Twitter Twitter

27 Haziran 2011

Fabregas, A. Sanchez, Barcelona


Fabregas'ın burnunda tüten çocukluk kulübü Barcelona'ya transferi sonunda olacak gibi sanki. Artık bu işten Arsenal de yoruldu ki teklifleri dinlemeye hazır olduklarını söylediler nihayet. Geçtiğimiz yaz bu transferin eninde sonunda gerçekleşeceğini belirten Barça ise bu kez 35 milyon € verip işi kıvıracağını düşünüyor. Yalnız anlamadığım nokta şu ki, bu adamlar Fabragas kadar olmasa bile Alexis Sanchez için de uğraşıp duruyor haftalardır. Sanchez'i almak adına benzer bir bedel ödemek durumunda kalacaklar ama daha iki buçuk hafta önce bu yaz için transfer bütçesini 45 milyon € olarak belirlemişlerdi. Artık ya birini tercih edecekler ya da ek kaynak yaratmak adına oyuncu satacaklar, ki ilki haliyle daha mantıklı. Banka kredisi zaten yalan zira kulübün borcu 400 milyon €'nun bile üzerinde. Öyle ki, Başkan Rosell'in dediğine göre masrafları kısmak adına ofiste renkli fotokopi çıktısı bile almayı durdurmuşlar! Şimdi hem Fabregas hem A. Sanchez derken dur bakalım derler adama.

Öte yandan Udinese Başkanı Franco Soldati de malını ağırdan satmaya çalışıyor resmen. Birkaç gün arayla A. Sanchez'in bir Barcelona'ya, bir Man. City'ye yakın olduğunu açıklıyor gazetelere. Artık hangisinin teklifini az buluyorsa oyuncuyu hemen diğerine yamıyor adam. Şahsi fikrim, Barcelona'nın tercihinin Fabregas'tan yana olacağı yönünde. Bana kalırsa A. Sanchez oyuna biraz daha dinamizm katmak adına daha faydalı olabilir. Keza halihazırda dünyanın bir numarası olan o orta sahada bir de arkadan gelen Thiago Alcantara bulunurken Fabregas lüks kaçabilir. Bir bakımdan Barcelona'nın bu kadar mükemmel bir takıma sahip olup pahalı transfer peşinden koşması, alttan gelenlerin önünü kapatıyor. Bu durum 2-3 yıl daha devam ettiği taktirde Barcelona'nın duraklama ve gerileme devrinin ana sebebi doğmuş olabilir, ki henüz Guardiola'nın takımdan ayrılma ihtimalini söylemedim bile...

Yine de Pep orada durduğu sürece kulübün yoldan çıkması, takımın bozulması gibi ihtimaller yakın durmuyor. Ama futbol bu, hiçbir şey belli değil. Oyunun on yıllardır bu kadar sevilmesinin öncelikli sebebi, sürekli yeni akımların doğması ve onları çürüten daha de yeni akımların baş göstermesi. Yani olaya geniş açıdan bakarsak futbol taktik anlamda belki de dünya üzerindeki en esneklik sahibi oyun. Hâl böyle olunca İngilizler icat ediyor, Macarlar onları sallıyor, sonra Almanlar da Macarlar'ı deviriyor. Catenaccio diye bir kavram ortaya çıkıyor ama Total Futbol gelip onun havasını alabiliyor. Ardından dünya futbolu defansın önemini tekrar hatırlıyor ancak Brezilya havası gelip onu dağıtabiliyor. Bunlar gibi daha birçok dinamik sayılabilir. Artık bundan sonra da Barcelona 'panzehiri' adına üçlü defans mı denenir, yoksa Spalletti'nin forvetsiz 4-6-0'ı mı yaygınlaşır bilemem. Ama şu bir gerçek ki bunu çözüp uzun vadeye yayabilen teknik direktör, dâhi taktisyenler arasındaki yerini alacak.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...