Subscribe Twitter Twitter

27 Şubat 2009

Veteran 11

Yeni bir konsepte başlıyorum bu postla birlikte: ütopik ilk 11'ler. Serinin ilkinde 35 yaşını doldurmuş ve hâlâ aktif futbol hayatına devam eden futbolculardan bir ilk 11 oluşturdum (o yüzden Del Piero ve Scholes gibileri nerede diye sormayın!).

Futbola olan yoğun ilgimi '98 Dünya Kupası'ndan önce ve sonra olarak ikiye ayırabilirim. Öncesinde ilgi alanım çoğunlukla Beşiktaş ve Türkiye ligi üzerineyken, Fransa 98'den sonra bu ilgim yavaş yavaş Avrupa ve tüm dünya futboluna doğru genişledi ve vazgeçilmez bir hâl aldı. İyi ki de aldı!.. Aşağıdaki futbolcular, işte tam bu dönüm noktasında kariyerlerinin olgunluk çağına girmek üzereydi. Kimi genç yaşta yaptığı çıkışı büyük takımlarda zirveye doğru taşırken, kimi de yetiştikleri ve parladıkları takımdan bir basamak atlayarak Avrupa'nın devlerine geçiş aşamasındaydı. Birçoğu halihazırda dünyanın en formda ve önde gelen futbolcuları arasındaydı. Dolayısıyla futbol dünyasına gözümü ilk açtığımda onları gördüm ve halen de yıllanmış şarap misali görmekteyim. Bizde 30 yaşına gelen adama "bırak artık" denirken el oğlu 35'inden sonra neler yapıyor işte...

Belirtmeden olmaz; taktiğimiz klasik 4-4-2 ve bildiğimiz FM jargonuyla mevkileri de yazıyorum:



Edwin Van der Sar (GK / 38 / Man. Utd.): United'ın ligde gol yemeden oynadığı 14 maçın tamamında kaledeydi. Tek gol yedikleri son Blackburn maçında da kaleyi Polonyalı Kuszczak korudu! Kısacası Hollandalı lige hâlâ gol yemeden devam ediyor ve kariyerinin zirvesinde.

Javier Zanetti (DR / 35 / Inter): Inter'de Moratti'nin FM oynar gibi kurduğu kadroda yıllardır sayısız futbolcu değişti ama kaptan değişmedi. Sağ kanat, orta saha, sol bek gibi çeşitli yerlerde oynadı ama ben onu ilk tanıdığım sağ beke layık gördüm! Şimdilerde Inter'de o mevkide Maicon oynasa da Arjantinli kendine orta sahada yer bulmayı başardı.

Fabio Cannavaro (DC / 35 / Real Madrid): Fransa 98'de Nesta ile birlikte İtalyan savunmasını geçilmez kılmışlardı. Kaptan olarak 2006'da Dünya Kupası şampiyonluğun da tattı. Aynı yıl FIFA Yılın Futbolcusu ve Ballon D'or ödüllerinin de sahibi oldu. Halen Madrid'te savunmanın değişmez isimlerinden.

Paolo Maldini (DC / 40 / Milan): Bu kadro açıkçası onsuz düşünülemezdi. Giriş paragrafında yazdıklarımdan fazlası geçerli onun için. Hatta Maldini'yi takım kaptanı ilan ediyorum! O günlerden beri kariyerinin sonlarına yaklaşan futbolcu modeliydi ama o her geçen yıl daha da gençleşti. Fazla söze gerek yok sanırım...

Roberto Carlos (DL / 35 / Fenerbahçe): Mahalle maçlarında genelde abanmak yoktu bilirsiniz! Kaleye abanan adam da çoğu zaman dağları taşları bulurdu, "Carlos musun oğlum" sözleri geç kalmazdı. O günden beri ne zaman sol bek dense akla ilk R. Carlos geldi işte.



Pavel Nedved (AMR / 36 / Juventus): Tanıdığım ilk birkaç yıl boyunca solak sandım onu, olmadığını öğrenince de çok şaşırdım. Çek futbolcu iki ayağını da aynı oranda muhteşem kullanırdı, ki hâlâ da öyle. Juve Serie B'ye düşünce takımı bırakmayarak yüreğinin de yeteneği kadar büyük olduğunu kanıtlamıştı.

Claude Makelele (DMC / 36 / PSG): Real Madrid onu Chelsea'ye yolladığı için halen bin pişman olmalı. Oynadığı sürece 10 numaraların arkasını çok güzel topladı, takımın işçiliğini yaptı. Defansif orta sahanın devri kapanırken neslinin son temsilcisi olarak kariyerine Fransa'da devam ediyor.

Luis Figo (AMC / 36 / Inter): Forvet arkası, sağ kanat, sol kanat derken keriyeri adam geçmekle ve ince ayar pas atmakla geçti! Galacticos'un ilk üyesiydi ve ona verilen paranın hakkını her zaman verdi. Her zaman en beğendiğim futbolcular listesinde başlarda yer alır.

Ryan Giggs (AMR / 35 / Man. Utd.): Hayatımda aldığım ilk formanın arkasında onu ismi yazıyordu. Takımı ile alınmadık kupa bırakmadı Galli futbolcu. Bu yaşına kadar Premier League gibi mücadeleci bir ligde sezonluk 30 maç gibi bir ortalamayla oynaması, profesyonelliğini anlatmaya yeterli sanırım.



Henrik Larsson (FC / 37 / Helsingborg): Tam anlamıyla efsane bir kariyer... Gittiği her takımda illaki kendinden iz bırakabilen bir futbolcu. Futbola veda etmeden önce kendisini yetiştiren takıma vefa borcunu ödüyor ve 2010 Dünya Kupası için İsveç Milli Takımı'nda yer alabileceği konuşuluyor.

Filippo Inzaghi (FC / 35 / Milan): Açık konuşayım, bu futbolcuyu hiçbir zaman sevemedim. Bir kez bile samimi gelmedi bana ama insan her oynadığı takımda da leblebi gibi gol atmaz ki! 2007 Şampiyonlar Ligi finalinde de kupayı getiren 2 golün sahibiydi. Şu aralar Milan'da Pato'nun arkasında yedek bekliyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...