Fahri Tatan ve Tuna Üzümcü... İki futbolcu da Beşiktaş'ta sonları oynayan "vefa" kırıntılarından nasiplerini aldılar. Fahri sezon başında Konyaspor'a transfer olduğunu cep telefonuna gelen bilgi mesajı sayesinde öğrenirken, Tuna da Bursa'ya gideceğini basından haber aldı. Gelecek vaad eden topçularımızdan Aydın da resmen zorla Bursa yolunu tuttu, istemediği halde... Belli ki oyuncuların fikirleri bile alınmadan tepeden inme kararlar veriliyor kulüpte. Kulübe az veya çok, bir şekilde hizmet etmiş futbolcuya köleden farksız davranılıyor.
"Büyük takım" diyoruz ya... Bazen düşünüyorum da bizimkiler büyükse Milan, Barcelona veya Manchester United ne oluyor o zaman? Olaya sadece evrensel tanınırlık, zenginlik ve kupalarla dolu bir müze açılarından bakmamak gerek. Örnek vermek gerekirse Milan futbolcularını sonuna kadar koruyan, jübile yaptıktan sonra da onlara kulüpte bir sürü imkan vererek gelişimlerini farklı bir boyutta sürdürmelerini sağlayan bir kulüp. Son 40 küsur yılda sadece 4 kaptan (sırasıyla Cesare Maldini, Gianni Rivera, Franco Baresi, Paolo Maldini) görmüş olmaları bile çok şey ifade ediyor. Üstelik terlik kavgası da etmiyor bu kaptanlar!
Barcelona tarafı zaten başlı başına şehir olarak bir kitle, bir başkaldırış... "Bir kulüpten daha fazlası" sloganıyla ve Güney Avrupa'daki bir ırkı (Katalan ırkı malum) temsilen yola çıkan, bugün ise dünya çapında saygı gören bir kulüp Barcelona. Daha fazlası, 100 küsur yıllık mazisi boyunca kutsallığını ön plana çıkararak hiçbir reklam almadığı formasına, herhangi bir ücret talep etmeden Unicef logosunu koyan da aynı Barcelona.
Man. Utd'a bakarsak zaten kulübün artık ilahlarından olan Alex Ferguson'u 22 yıldır takımın başında görüyoruz. Bu sürede kulübe kazandırmadığı kupa yok Sir Alex'in. Kulüp tarihinin en büyük faciası olan, 1958 yılındaki Bayern Munich deplasmanına giderken geçirilen uçak kazası sonucu ölen takım elemanlarına ithafen müthiş bir saygı gösterisi düzenleyen kulüptür aynı zamanda. Facianın 50. yıl dönümüne denk gelen City derbisine iki ekip de 50 yıl öncesinin reklamsız ve nostaljik formalarıyla çıkmış, tüm dünyaya o olayı derinlere kadar hissettirebilmiştir. Kazadan kurtulan nadir kişilerden olan efsane Bobby Charlton'ı 2008 Şampiyonlar Ligi finaline çağırıp, seremoni sırasında takıma önderlik etmesini sağlayan kulüp de yine Manchester United'tır.
Sadece parayla ve kupayla büyük takım olunmuyor haliyle. Bazen gerçekten bir kulüp olmaktan çok daha fazlası gerekiyor. Vefa denince kaç kişinin aklına bozacıdan daha fazlası gelebiliyor ki bugün?
AZ 1-1 Galatasaray, ilk yarıyı çöpe atmasak
1 saat önce
0 yorum:
Yorum Gönder