Lig TV'de "Unutulmaz Maçlar" görüntülerini izliyordum öğlen. Malum bugün Manchester United - Newcastle maçı var. Son 10 yılın maç özetlerini veriyorlardı sanırım. 2002 yılındaki bir maçta artık saçında sakalında beyazlar çıkmaya başlamış Ryan Giggs çarptı gözüme. Aklıma geldi de; o zamanlar daha yeni ergen halimle
"lan bu adam da yaşlandı valla" diye düşünürdüm. Hem 30 yaşındaki bir oyuncuya Türkiye'deki genel bakış açısı, hem de malum FM oynarken daima genç oyuncuya şans verme eğilimim etkili olmuştur öyle düşünmemde! O 'yaşlanan' adam 3 gün sonra 38. yaş gününü kutlayacak United idmanında. Ve takım rotasyonunda halen kendine yer bulabiliyor, varlığıyla bile neredeyse oğlu yaşındaki gençlere ilham oluyor. Bizim buralara ters elbet bu işler. 2002'deki o maçla aynı günlerde bizim Tugay da Blackburn'deki ilk yılını geride bırakmıştı. Yaş 32... O da 39'unda kadar oynadı, kulüp efsaneleri arasında yerini paşa paşa aldı. Ülkesinde kalsaydı aynı tarihlerde medya tarafından baston tutuşturulacaktı eline. Bir süre sonra da yaka silkecek, 'çiçeği burnunda hoca' olarak Anadolu turuyla kariyerine başlayacaktı belki de...
0 yorum:
Yorum Gönder