2002 Dünya Kupası'ndan bu yana ne yaptığını bilen ve yapıcı bir planı olan bir milli takım izlemedik neredeyse. EURO 2008'in tadı damaklarda olabilir ama bu konuda o da iyi bir örnek değil. Bu takımın karakteri neredeyse 10 yıldır öncelikli olarak rakibin oyununu bozmaya yönelik. Yani proaktif olmaktan ziyade reaktif... "Rakip sahaya bir çıksın, hele bir tartalım bakalım, sonrasını düşünürüz" mantığı gördük çok kez. Bu düşünceyi 90 dakikalık dilimlerden çıkarıp eleme grubu sürecine yayınca da, o gruptan çıkmak için her defasında başkalarının eline bakmak zorunda kalışımız garip gelmiyor aslında. Değişmiyor bu durum bir türlü ve değişecekmiş gibi de durmuyor. İşler biraz yolunda gidince bu plansızlık yerini tahmin edilemez bir heyecana bırakıyor belki ama futbolda ters giden şeylere de fazlasıyla yer var. Öyle olunca da haliyle hoşuna gitmiyor insanın... Kemikleşmiş bir 2. torba takımı hüviyeti kazandık iyiden iyiye ve bu tam anlamıyla futbolumuzda bir tıkanıklık demek oluyor. Nihayetinde 2.liği bile tehlikeye atmaya başlayınca tıkanıklık açılıyor belki ama artık suyun tersine akacağından korkuyor insan...
Jelert'li günlere girmiş bulunmaktayız
14 saat önce
0 yorum:
Yorum Gönder