Tüm arkadaş ortamı futbol muhabbetlerinde savunduğum bir durumdur ki; Beşiktaş'ın vaziyetini Galatasaray'dan daha kötü görürüm. Beşiktaş 6 puan öndeymiş, transferler süpermiş, seneye yine de iş yaparmış vs... Geçelim. İki takımın aynı saatte faklı maçları olsa hangisini izlerdin diye sorsalar tarafsız biçimde Beşiktaş derdim. Tamam ama olayın saha kısmında bakılacak pek bir tarafın kaldığını sanmıyorum zaten.
Peki ya yönetimler? Orada nispeten kararsız kalsam da kötünün iyisi olarak Adnan Polat'ı daha iyi görürdüm. Ama hepsinden öte Beşiktaş'a daha kötümser bakmama yol açan sebep, bu derece rezalet bir yönetimi görevinden alabilecek hiçbir gücün şu anda bulunmamasıdır. Evet, en ufak bir güç bile yok... Oysaki resmen koltuğunu terk etmek zorunda kaldı Adnan Polat. Çünkü kulübünün değerlerini güçlü biçimde savunan bir genel kurul var ortada. Beşiktaş'ta güçlü bir genel kurulu geçiyorum, henüz taraftar tepkisi bile göremiyoruz ortalıkta. Bu ne demek? Önümüzdeki sezondan da öte sonraki yıllarda savrulan transfer paraları, kovulan ünlü teknik direktörler, küsen futbolcular izleyeceğiz demek...
Galatasaraylıların artık en azından bir umudu var. Yeni yönetim, yeni vizyon, yeni yapılanma... Şimdikinden daha kötüsünün olamayacağını biliyorlar. Beşiktaşlı'nın böyle bir ümidi bile yok!
0 yorum:
Yorum Gönder