Halen Tayfur Havutçu ile devam edebiliriz ama
etmeyebiliriz de havası var Beşiktaş yönetiminde. Bu ne demek? Hele bir şu son 8 maçtaki performansına bakalım, Türkiye Kupası’nı kazanabiliyor mu görelim ondan sonra düşünürüz… Tam da ‘dünya takımı’na yakışır türde bir hareket! Takıldığım nokta kesinlikle Tayfur Havutçu’nun bu role ne kadar yakıştığı, becerisi veya yönetime yakınlığı falan da değil. Ortada besbelli ki halen kocaman bir kararsızlık söz konusu.
Dünya takımı olduğunu iddia eden ama zaten vizyon olarak yakınından geçemeyen zihniyet, nedense ahı gitmiş vahı kalmış bir sezonun bitimine 2 ay kala yazdan sonra ne yapacağını bilemiyor. Hâlâ şartlar gerektirirse yeni teknik direktör arayacağız gibi kelamlar ediliyor. Kaldı ki bu yönetim, ‘şartlar gerektirdi’ diye Ertuğrul Sağlam, Tigana ve Schuster daha görevdeyken alternatif teknik adam görüşmelerine başlamıştı. Şu ankine zıt bir durum olsa da iki örneğin ortak yanı var; o da yönetimin iş bilmezliği ve kararsızlığı.
O ne idüğü belirsiz şartlar Havutçu’nun lehine işledi, kendi çapında başarılı sayıldı ve yeni sezona takımın başında girdi diyelim. Takım ilk tökezlediği anda yine ona da saldırmayacak mı kamuoyu? Yönetim yine inandırıcılıktan uzak bir biçimde “hocasının arkasında” durmayacak mı? ‘Yeni şartlar’ sonucu tekrar Lucescu’nun kapısını çalmayacak mı? Ortada bir vizyon gören varsa el kaldırsın!..
Kötü geçen sezonu veya alınan yenilgileri geçiyorum; insanlar sırf şu vizyonsuzluk yüzünden iş yerine veya okuluna çekinerek gider oldu. Maç kaybedersiniz, dalga geçilirsiniz ama yine de bir cevap verirsiniz de, böylesi çok daha ağır oluyor...
0 yorum:
Yorum Gönder