Subscribe Twitter Twitter

17 Temmuz 2012

Şimdi Değil de Ne Zaman?


Beşiktaş ve hatta Türkiye futbolu hakkında konuşmaktan ne kadar sıkıldığımı hem yakın çevrem hem de bu blogu en azından geçen sezon boyunca takip edenler bilir. Yeni sezon başlarken de lig anlamında en ufak bir düzelme ümidim yok açıkçası. Hatta hazır yıllık iznime çıkmış, bu akşam da güneylere yol alacakken hiç de öyle bloga Süper Lig hakkında bir şeyler karalayasım yoktu. Ama şu linki gördüğüm anda yazmadan edemedim ne yapayım!

Daha bugün satışa sunulan kombine biletlere büyük ilgi olduğu belirtilmiş resmî siteden. Evet, taraftar bugün almayacaksa ne zaman alacak klişeleri... Sadece Beşiktaş için söylemiyorum ama; taraftarda ne zaman gerçek anlamda kombine bilet alma heyecanı yarattınız ki? Yarattınız da biz mi almadık? Stada gittiğimde yerimin belli olduğunu bildim mi ben? Bildim de yerime oturmuş birini kaldırabilecek bir düzenim mi oldu? Tribünde güvenliğimden emin olabildim mi? Kafama bozuk para veya pet şişe yeme riskinden ne zaman uzak durdum en son? Hadi bunları geçtim, sahada en son ne zaman umut vaad eden bir kadro gördüm? Ne zaman 90 dakika boyunca hop oturup hop kalktım? Sadece kendi takımımı değil, rakip takımı da alkışlayabileceğim bir maçı ne zaman izledim o tribünde? Hadi ben izlediysem de benle birlikte yanımdakiler de alkış tutabildi mi?


Olmadı bunların hiçbiri. En son Tigana varken yaklaştık belki ve ben de en son o zaman kombinemi aldım zaten. Sonrakilerin hiçbirine o kadar güvenmedim. Ülke futbolu da o sezondan sonra ilerlemek yerine geriledi zaten. Gereksiz gerilimlerle dolu koca bir sezonu neden takip edeyim ki?

Kaldı ki Bundesliga'daki kombine bilet satışları hakkındaki haberleri yeni okuduk. Bayern Münih sezon boyunca tüm kombinelerini satarken, Dortmund'un sattığı 54 bin kombinenin üzerine daha 35 bin talebi karşılayamadığı yazıldı. Adamlar ligin başlamasına 1,5 ay kala satışları bitiriyor ve bizim memlekettekiler daha yeni başlıyor! Avrupa'da neredeyse herkesin yeni formaları belli oldu, bizimkiler henüz duyuramadılar bile! Unutmadan hatırlatalım; Dortmund da henüz birkaç sezon öncesine kadar borç batağındaydı ve hatta bu yüzden kendi stadını bile satmak zorunda kalmıştı. Bugünkü imrenilecek seviyeye nasıl geldiklerini artık ben anlatmayayım, her yerde yazıyor uzun süredir.


Bakış açıları arasındaki fersahları anlatmak için blog az geliyor artık. Ülke futbolu için 3 Temmuz büyük bir kriz olduğu kadar eşsiz bir fırsattı da. İçinden çıkmak bir yana, kaynayan kazanın üzerine kapağı olduğu gibi kapatıverdik. Şimdi değil de ne zaman soğuyayım ben Süper Lig'den?

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...