Subscribe Twitter Twitter

13 Mayıs 2012

İşte Heyecan Bu!


Premier Lig NTV'de yayınlanırken jenerik sloganını benim yaşlarımdaki herkes bilir. Hani Murat Kosova'nın "İşte Premier Lig bu!" sözü... Bugün öğleden sonra Etihad Stadium ve Stadium of Light'ta öyle anlar yaşandı ki, TV karşısında izlerken formasının rengi ne olursa olsun bir futbolseverin heyecanlanmaması imkansızdı. Uzatmaya gerek yok; mutlaka kazanması gereken maça City 90+2'ye kendi evinde 2-1 yenik girdi. Maç 90+5'te biterken tabelada 3-2 yazıyordu! Maç 1-2 bitseydi bir futbol mucizesinden ve United'ın 20.  şampiyonluğundan bahsediyor olacaktık. Hoş ki şimdi de başka bir futbol mucizesi dillerde haklı olarak. Old Trafford ve Etihad arasında öyle gidip geldi ki o şampiyonluk... Manchester'ın iki ekibine de ister istemez saygı duyuyor insan.

United'ın şampiyonluk durumuna emek, City'ninkine de salt sermaye sayesinde başarılmış gözüyle bakılmasına karşıyım hepsinden önce. City'ninkinde emek yok muydu yani şimdi? Açıkçası ben de maçları dönüşümlü izlerken United'ın ipi göğüslemesini istiyordum ama City'li oyuncuların son haftalardaki ve bugünkü mücadelesini, hırsını, azmini gördükçe istediği olmasa da mutlu oluyor insan. İsterseniz City parayla şampiyon oldu deyin, doğru ya da yanlış tartışılır. Ama öncelikle şuna bakın; bu sezon Premier Lig'i yakından izleyip zevk almadım diyebilir misiniz? Veya bu akşam benim gibi oturup City'nin o maçını izlediyseniz ekran başından nasıl zevk almadan kalkabilirdiniz? Hepsinden önce bunları gözden geçirmek gerekiyor, işin arka planını sonra da değerlendirebiliriz.


Ki değerlendirmek gerekirse de buyrun, United da Amerikan sermayesi ile yönetiliyor. Ama Glazer ailesi yönetimsel anlamda kulübü borç içine sokmaktan pek öteye gidemezken, karşı tarafta yatırdığı parayı sonuna kadar gayet verimli kullanan Şeyh Mansur gerçeği var. Gerek pazarlama, gerek taraftar desteği, gerek futbolcu ve altyapı yatırımı, gerek idari beceri olarak United'a geniş adımlarla yaklaşıyorlar. Hatta bir kısmını en az onlar kadar iyi yapıyorlar. Sadece ünlü futbolculara milyonlar saçmaktan ziyade, bunun yanında stadyumuna ve genç futbolcu gelişimine azımsanmayacak yatırım yapıyorlar. Kısaca olaya sadece sermayenin gücü olarak bakmaktan ziyade, sermayeyi nasıl daha iyi kullanırsınız diye bakmakta da fayda var.

Son olarak Murat Kosova'nın malum sözünü "İşte Süper Lig bu!" diye değerlendirmeyi deneyin. Aklınıza heyecan dolu bir futbol ziyafetinden çok gereksiz gerilimlerle dolu, masa başında saçma sapan kararlarla idare edilen, kocaman bir balon ligi gelmiyor mu? Bilhassa "Bu kadarlık işte bizim Süper Lig de!" diyesim geliyor açıkçası benim. Ve o raddeye geldim ki Süper Lig falan konuşmak istemiyorum. O bir yana, bittiği için de çok mutluyum. Hayatımda gördüğüm en saçma ve rezil sezonu geride bıraktıktan sonra bugünkü Man. City - QPR maçıyla futbola bir kez daha aşık oldum.

Kaybettiğimiz heyecan futbola değil, Süper Lig'e... Kaybettirenler utansın.

0 yorum:

Yorum Gönder

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...