Thierry Henry'nin Leeds'e attığı golü izlemeyen kalmamıştır sanırım. Yaklaşık 4,5 yıllık aranın ardından sırtına geçirdiği Arsenal forması altında 227. golünü attı Fransız. Her şeyi geçtim de, şu gol sevincini görüp de içi ısınmayan var mıdır? Golü attıktan sonraki şaşkınlıkla karışık coşması, Wenger'e sarılışı, taraftarla kucaklaşması... Hepsi ayrı birer sahne gibi. Sevdiğini yıllardır görmeyip ona kavuşan aşık gibi... Eminim ki Arsenal adına bundan başka bir gol daha atamasa bile Henry'nin hayatında o gecenin manası çok farklı olacak.
Belki onu 'Henry' yapan özelliği olan hızından uzakta artık. Eskisi gibi rakibinin yanından uçup kaçamıyor. Ama o son vuruş özelliğinden pek bir şey kaybetmemiş. ABD'ye gittiğinden beri gözden ırak elbette ama o yetenek sanki hiç körelmemiş gibi. Bir anda defansın arkasına kaçabilme özelliği de aynı şekilde... Fakat belli ki Henry'de hiç eskimeyen, hatta daha da artan bir şey varsa o da Arsenal sevgisi ve özlemi. Belki "bayrak adam" dendiğinde akıllara ilk Henry'nin adı gelmiyor ama o bayrak adam olamayanların arasında bir kulübe en gönülden bağlanan isim olabilir.
Böylesi kucaklaşmaları çok sık göremiyoruz. Tekrar tekrar izleyesi geliyor insanın...
0 yorum:
Yorum Gönder