Öte yandan City'de Mancini'nin Tevez'i geri çağırması aslında ilk değil. Onun problemli karakterinin Mancini de en az herkes kadar farkında. Şimdiye dek Tevez ne zaman Manchester şehrini sevmediğini, ailesini özlediğini ve ayrılmak istediğini açıklasa Mancini her daim bir şekilde onu takımda tutmayı başardı. Hatta en sonunda onu kaptan da yaptı. Çünkü City henüz oturmamış bir takımdı ve Tevez'e çok ihtiyacı vardı Mancini'nin. Bu sezon derli toplu bir kimlik bulan City'de Tevez'e duyulan ihtiyaç da eskisi kadar olmayınca o olaylı Bayern maçından sonra Arjantinli'yi kadro dışı bırakmak için çok düşünmedi Mancini. Aradan geçen aylarda City Premier Lig liderliğini korudu fakat takım sezon başındaki formundan biraz uzaklaştı. United'ın da amansız takibi devam ederken Mancini yine eski silahına döndü elbet.
Ben açıkçası Mancini'nin Tevez'e sarılışına şaşırmadım. Ama Vieira ve Ferguson arasındaki atışmada lafı kim daha güzel koydu diye sorsalar herhalde oyların çoğu Ferguson'a gider. En azından Sir'ün hareketi karaktersizlik barındırmıyor açıkçası. Bir daha o oyuncunun yüzüne bile bakmayacağını ima edip ilk sıkıştığı anda geri çağırmak öyle basit bir zeytin dalı meselesi değil, İtalyan kurnazlığı.
Yine de böyle şeyler Manchester derbisinde artık kaçınılmaz. Ve bence fena da olmuyor hani. Nitekim La Liga gibi bir ligde koskoca El Clasico varken Premier Lig'e gittikçe daha kızışmalı hal alan bir Manchester derbisi yakışır.
0 yorum:
Yorum Gönder