İngiltere basını yine John Terry yüzünden kaynıyor birkaç gündür. Son zamanlarda Terry'nin kırdığı cevizler bini aştı, biz de bunu her daim basından adında görür olduk. İngilizler hiç kaçırmıyor böyle skandal olayları zaten. Terry de Anton Ferdinand'a sarf ettiği sözde ırkçı söylemler sonucu son 2 yılda ikinci kez milli takım kaptanlığı elinden alınınca milli takım kariyerine son verme noktasına geldi. Müthiş bir lider kimliği doğrultusunda Chelse'de de neredeyse 10 yıldır kaptanlık yapıyor olabilir ama Terry'nin rahat durduğu da yok...
Terry Euro 2012'de kaptan olmalı mı olmamalı mı tartışılır. Bin türlü muhabbet dönüyor zaten; Capello'nun arada kalışı, takımın ağır abilerinin Terry'ye olan desteği, federasyonun tutumu vs... Ancak bir gerçek var ki adamların kaptanlık mertebesine olan bakışı benim açımdan takdire şayan. Şu an bizim milli takımın kaptanı kim diye sorsam herkes önce bir düşünür, sonra çoğunluk Emre der. Ama Emre'nin oraya ne kadar yakıştığı İngiltere'deki kadar kesinlikle tartışılmaz mesela.
Kulüpler bazında kaptanlık onurunun en çok hakkını veren açıkçası Fenerbahçe. Öyle ki Alex artık taraftar gözünde Lefter'in veliahtı bu noktada. Galatasaray'da ise Arda'nın ayrılığı sonrasında ve birinci kaptan Sabri'nin yedek olduğu ortamda lider kimliği taşıyan ve akıllara direk gelen oyuncu yok gibi. Beşiktaş'a bakınca kaptanlık bandını Quaresma'da görüyoruz. Hani şu taraftarın uğruna ölüp bittiği, takımın kurtarıcısı, her şeyi, Beşiktaş'ı dünya kulübü haline dönüştüren baş kahramanı! Bu takımdan ayrılması çok zaman almayacak ama birkaç yıl sonra kimse de onu takım kaptanı diye hatırlamayacak.
0 yorum:
Yorum Gönder