21 Haziran 2011
Milli Takımdan Kulübe Geçiş
Ha oldu ha olacak derken nihayet Villas Boas Porto'dan istifa etti. Ciğerci kedisi gibi Portekiz ekibinin kapısında bekleyen ve 'şimdilik' Mourinho'nun replica'sı olarak Boas'ı takımın başına getirmeye çalışan Chelsea amacına ulaştı gibi. Artık Hiddink de Milli Takım'ın başında kaldığına göre bu tartışmayı çöpe atabiliriz. Ancak dikkatimi çeken şey şu ki, neden büyük takımlar halen 60 yaşını devirmiş ve bir milli takımın başında yer alan hocalara göz dikiyor?
Bu konuda Chelsea'nin yaklaşımı taban tabana zıt mesela. 64 yaşındaki Hiddink'in peşinden o kadar koştuktan sonra 33'lük Boas'la anlaşmaları, Stamford Bridge'deki kafa karışıklığı ve plansızlığı gösterir bana göre. Hiddink'in son çalıştırdığı kulüp takımı Chelsea idi, hatta o sezon hiç de fena idare etmedi takımı. Barcelona'yı yarı finalde eleme fırsatını son anda kaçırdı ama FA Cup'ı da kazanmayı bildi. O sezonun başında yine bir milli takım hocası olan Scolari'yle anlaşmak zaten başlı başına bir riskti ve tutmadı. Bana göre onun ardından Hiddink'in gelmesi de aynı derecede olmasa da riskliydi ama meyvesini verdi. Hollandalı, Chelsea veya bir başka kulüp takımını sezon başından alıp sonuna kadar götürebilir mi peki? İşte orası tam bir soru işareti. Nitekim mükemmel bir momentum yakalayan Boas'ı Londra'ya getirmek birçok yönden daha akıl kârı bir iş.
Hiddink gibi Capello'nun da adı Inter ile anılmıştı ama şimdilik her iki taraf da bu söylentiyi yalanladı. Nedense milli takım hocaları her an mevcut görevlerini bırakabilecekmiş gibi bir algı var piyasada. Tecrübe, taktik bilgisi, otorite desen tamam da bu adamların takım başında maça çıkma alışkanlıkları körelmiyor mu hiç? Bu handikapla sezon başında kaybedilen birkaç puanla İtalya'da kazan hemen kaynamayacak mı? Veya İngiltere'de?
Galatasaray da Fatih Terim'i getirmekle ne kadar doğru ne kadar yanlış bir karara imza attı göreceğiz bakalım. Her şeye rağmen İmparator'un kredibilitesi taraftarın gözünde zirve noktada. Şimdiye dek yapılan transferler de bu güveni pohpohlar nitelikte. Terim için de en kritik nokta bana göre sezona iyi başlayabilmek. Zirveden kopmamak bile demiyorum, özellikle ilk haftalarda zirvede kalabilmek... Zira yepyeni bir takım oldu Galatasaray ve oyuncuların birbirine alışırken aynı zamanda kazanma alışkanlığı elde etmesi ne kadar önemliyse, Terim'in bu süreçte kulüp futboluna tekrar ısınması da çok kritik. Açıkçası bunu isterim çünkü sevilsin ya da sevilmesin Fatih Terim bu ülkenin apayrı bir rengi.
Gönderen:
Mustafa Akkaya
Etiketler:
Genel
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder